Translate

17 Aralık 2014 Çarşamba

Kaş

İlk kez 2003 yılında Kaş'a gittim. Gittim ve gider gitmez aşık oldum. Havasında öyle bir koku var ki insanı kendinden geçiren ve mutlu eden... Ayrılmak istemiyor insan oradan.Denizinin berraklığını anlatmaya kelimeler yetmez. Gündüz çok sıcak olmasına rağmen insanı bunaltmıyor. Geceleri ise gayet rahat uyunabiliyor. Yalnız klima takviyesi tavsiye edilir. Şehrin içinde Büyük Çakıl ve Küçük Çakıl plajlarında, biraz dışında Akçagerme Plaj'ında denize girilebilir. Akçagerme Plajı çocuklu aileler için ideal.  Deniz seviyesi kıyıda hemen derinleşmiyor çünkü. Karşıda Limanağzı Plajı var ki inanılmaz huzur veren bir yer.Yakınlarda bulunan Kalkan'a da gittim. Ama Kaş daha güzel bence. Çarşısı ayrı bir alem. O sokaktan öbürüne oradan şuraya derken birçok değişik yerden geçiyorsunuz. Restaurantları da gayet şık, lezzetli yemekler yapan yerler. Çukurbağ Yarımadası'nda daha çok villalar var. Bu villaların bazıları kiralanıp tatil amaçlı kullanılabiliyor. Villaların genelinde havuz da mevcut. Akşamları bu havuzlardan gelen bol kahkaha sesleri etrafı çınlatıyor. Kaş'ın karşısında bir Yunan adası olan Meis var. Pasaportu olanlar buraya günübirlik gidip geliyor, alışveriş yapıp dönüyor. Günübirlik gidip görülecek yerler arasında Kaputaş Plajı, Saklıkent ve Patara Plajı'nı sayabilirim.
Kısacası gitmediyseniz gidin derim Kaş'a. Görülesi bir cennet...























Kış Ayları

Sevmiyorum kışı. Hiç hem de... Nesini seveyim? Karını mı yağmurunu mu? Çamurunu mu soğuğunu mu? Güneş desen arada bir çıkar, çıkar ama yalancıktan. Oysa yaz öyle mi? Ah yaz, canım yaz... Sabah ister erken kalkayım ister geç Güneş her daim gülümser bana. Güzel bir gün vaad eder. Hadi çık dışarı, seni güzel bir gün bekliyor der. Bu yüzdendir ki kışın evden çıkmam yazın da evde durmam. Yaz uzun sürer benim için. Çünkü öğretmenim ve tatilim uzun. Bu uzun tatilin hakkını da veririm. 1 Temmuz'da yaşadığım şehri ardıma bile bakmadan terkeder, ağustos sonundan önce de dönmem bu sıkıcı şehre... Ama işte ben tilki burası da kürkçü dükkanı. Dönüp dolaşıp geleceğim yer burası ne yazık ki...
Daha yaza çok var. Ama yazın geleceği ümidini taşımak, o günleri hayal etmek de güzel. Çünkü biliyorum ki o güzel yaz günleri gelecek ve ben yine tadını çıkaracağım o güzel mevsimin. Ama lütfen yaz, çabuk gel..

9 Aralık 2014 Salı

EV PİZZASI

Pizza hayat kurtarır. Evet bence kesinlikle bu böyle. O gün canım yemekle ugraşmak istemiyorsa evdeki malzemeleri değerlendirmek son derece pratik geliyor bana. Yakın zamana kadar hamurunu da kendim yapıyordum. Ama artık kardeşim Mustafa sayesinde Dr. Oetker pizza hamurunu keşfettim ve işim daha da kolaylaştı. Kutunun içinde toz halinde hamur oluşturacağınız malzeme bulunuyor. Ayrıca su koyarak hazırlanan sosu da var. Üzerine tercihinize göre malzemeleri serpiştirdikten sonra fırında 175 derecede pişiriyorum. En son üzerine kaşar rendesi serpiyorum. Görüntü ve tat mükemmel oluyor. Ben üzerine beyaz peynir çeşitleri, bolca zeytin, biber, mısır, sucuk koyuyorum.

10 Ekim 2014 Cuma

LAZANYA

Lazanyayı çok severim. Sık sık yapmasam da kalbimde yeri ayrıdır. Yıllar önce sanırım 1999 yılıydı Tadım Pizza'da yemiştim ilk lazanyamı. Muazzamdı. Tabii o yıllarda yemek yapmakla pek aram olmadığından evde denemem uzun yıllar sonrasını buldu. Lafı fazla uzatmadan tarife geçiyorum.

Malzemeler:

- Barilla marka lazanya
- 1 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri

Bolonez Sos İçin:

- 400 gr kıyma
- 1 sogan
- 1 havuç
- 3 biber
- 2 domates
- Tuz, karabiber

Beşamel Sos İçin:

- 3 ya da 4 bardak süt
- 1 yemek kaşığı tereyağ
- 1 tahta kaşık un
- Tuz

Yapılışı:

Soğanı yemeklik, havucu da küp küp doğrayıp beraber kavuruyorum. Biberleri küçük doğrayıp katıyorum onu da kavuruyorum. Kıymayı ekleyip kahverengileşene kadar kavuruyorum. En son rendelediğim domatesi ekliyorum. Tuzunu ve karabiberini ekliyorum. Bolonez sos hazır.

   Beşamel sos için tavaya tereyağını koyup eritiyorum. Unu ekleyip rengi açık kahve olana kadar kısık ateşte kavuruyorum. Sütü yavaş yavaş ekleyip koyu bir kıvam alana kadar karıştırıyorum. Tuz ekliyorum 1 çay kaşığı kadar.Beşamel sos da hazır.

Borcamın zeminine 2 kepçe beşamel sos döküp yayıyorum. Üstüne 4 yemek kaşığı bolonez sosu yayıyorum. Onun da üstüne lazanya yapraklarını diziyorum. Yine beşamel sos sonra bolonez sos olmak üzere 5 kat olacak şekilde lazanyamı hazırlıyorum. Burada dikkat edilmesi gereken nokta lazanya yapraklarının hiç boşluk kalmayacak şekilde beşamel sosla kaplanması. Bu yüzden ben beşamel sosu bol tutarım hep. En üste beşamel sosu yayıp fırında 175 derecede 40 dakika pişiriyorum. En son üzerine kaşar peyniri rendesi döküp eritiyorum. Afiyet olsun :)

Sevgili Garfield'a selam olsun...


23 Haziran 2014 Pazartesi

6. His

Var mıdır üstüne gizem filmi tanıyan? ' I see dead people' cümlesini duyduğumuzda o küçük çocuğun ağzından, irkilmeyenimiz var mı? Bu filmden sonra benzer konulu filmler yapıldı hemen tabii ama 6. His'in gönlümüzdeki tahtına oturamadı hiçbiri. Öyle değil mi sevgili misafirler? Ah Bruce Willis... Meğer son parlak döneminmiş bu filmdeki rolün... Şimdi eğri oturalım doğru konuşalım kendisi bu filmden sonra pek öyle ahım şahım bir filmle çıkmadı karşımıza. Ve maalesef yaşlandı. Yerçekimi sen nelere kadirsin... Herhalde izlemeyen yoktur. Ama yaşı küçük olan vardır o tarihte ya da bir şekilde izlemeye fırsat bulamamış... Mutlaka izlesin derim, pişman olmayacak. Filmden bir alıntıyla bitirelim yazımızı:'...they don't even know that they are dead...'











Duvara Karşı


Fatih Akın filmlerinin hemen hepsini izlemişimdir. Soul Kitchen, Kebab Connection, Temmuz'da, Solino, Chiko... Ama Duvara Karşı'nın bendeki yeri ayrıdır. Çok sevdiğim filmlerden biridir. Bir kaç kez izledim üstelik buna rağmen her izlediğimde bende aynı etkiyi yaratabildi. Oyuncuları, konusu, kurgusu çok etkileyici. Hele o müzikleri... Demem o ki izlemeyen varsa mutlaka izlesin. Oldukça yerinde bir tavsiyedir bu dikkate alınsın lütfen :)

Rosemary's Baby

Az önce izleyip bitirdiğim, 1968 yılında çekilmiş bir film. Yılına bakarsak oldukça eski ancak sonuna kadar gayet merakla izledim. Mia Farrow var başrolde. Filmi Roman Polanski yönetmiş. Korku, gerilim, gizem filmlerine müthiş meraklı olduğumdan hatırı sayılır miktarda bu konuda film izlemişliğim var. Saçma sapan konulu, yok ruhtur yok hayalettir tarzı filmleri sevmiyorum aslında. Ama bunu öneriyorum. Merak ettiren bir yanı var çünkü.

15 Haziran 2014 Pazar

Gelibolu

Memleketimdir diye söylemiyorum gerçekten gezilesi, görülesi, yaşanılası bir cennettir Gelibolu. Bunu söyleyen sadece biz oralılar değiliz. Bir şekilde yolu düşmüş, yaşamış, tatil yapmış herkes benzer şeyleri söyler Gelibolum için. İçinde yaşarken kıymetini bilmiyorsun, sonra üniversiteydi, çalışma hayatıydı derken senelerce uzak kalınca kıymetini öyle bir anlıyorsun ki hasretinden burnunun ucu sızlıyor... Tabii canım annem, canım babam, canım anneannemin orada yaşaması da bu özlemi çığ gibi büyütüyor. Neyse ki öğretmenim de tatillerimin büyükce bir kısmını orada geçirip, hasret giderme fırsatı buluyorum bolca.
 Gelibolu deyince insanın aklına ilk deniz gelir. Sardalyesi, feneri, kayalıkları, Hamzakoy'u, Saroz'u efsanedir. Gitmeyenlere gitmelerini öneriyorum. Bir başkadır benim memleketim...

Breaking Bad

İzlediğim en iyi dizi Breaking Bad. Oyuncularını mı söylesem yoksa konusunu mu? Başını mı beğensem sonunu mu? Tek kelimeyle müthiş. Her bölümünü zevkle izledim hem de hiç sıkılmadan. Eğer izlemeyen varsa mutlaka izlesin, bana hak verecektir. Jesse Pinkman ağzıyla söyleyeyim son sözü: İzleyin yo :)

Yaz Tatili

Öğretmen olduğum için resmiyette olmasa bile karneleri verdiğimiz için tatilimiz başlamış sayılır. Resmi olarak da 1 Temmuz'da tatilimiz başlayacak. Annem, anneannem, kızım ve ben soluğu memleketimiz Gelibolu'da alacağız kısmetse :) Herkese mutlu, huzurlu, keyifli, sevdikleriyle geçireceği tatiller dilerim...


Sütlü Türk Kahvesi

Türk kahvesiyle aram pek yoktur. Ama sütlüsünü çok severim. Bugün de şöyle bol köpüklü sütlü  bir Türk kahvesi keyfi yaptım. Size de sevdiklerinizle bol sohbetli kahve içimleri dilerim.

12 Haziran 2014 Perşembe

Tarçınlı Cevizli Kek

Kek kızımın vazgeçilmezlerinden olduğu için en sık yaptığım atıştırmalıklardan. İçine besleyici olsun diye neli yaparsam yapayım mutlaka ceviz koyuyorum. Ama ceviz diline gelsin istemiyor küçük hanım. Ben de rondodan geçirip incecik yapıyorum. O mutlu ben mutlu :)


Malzemeler:

- 3 yumurta
- 1 su bardağı şeker
- 1 su bardağı süt
- 1 su bardağı sıvıyağ
- 1 su bardağı ceviz
- 1 tatlı kaşığı tarçın
- 5-6 parça bitter kuvertür çikolata
- 3 su bardağı un
- 1 paket kabartma tozu
- 1 paket vanilya
- 1 yemek kaşığı kakao

Yapılışı:

Yumurtaları köpürene kadar mikserle çırpıyorum. Şekeri katıp beyazlaşana kadar mikserle çırpıyorum. Sütü, sıvıyağı, rondodan geçirdiğim cevizi, tarçını, parçalara ayırdığım bitter çikolatayı, unu katıp çırpıyorum. En son kabartma tozu ve vanilyayı katıyorum. Yağlayıp unladığım kalıbıma malzemenin 2/3'sini döküyorum. Kalan malzemeyi kakaoyla karıştırıp kalıba ekliyorum. Parmağımla hafifçe karıştırıp şekil veriyorum. 150 derece fırında 45 dakika kadar pişiriyorum. Afiyet olsun :)










Magnolia Pudingi

Bu aralar yoğun bir şekilde instagrama merak saldım. Daha çok sunum ve ev fotoğrafı koyanların instagramlarını büyük bir keyifle takip ediyor, beğendiklerimi de uyguluyorum. Magnolia pudingi de  bunlardan biri. Görüntüsü harika, eminim tadı da öyledir dedim ve yaptım. Evdekiler ve arkadaşlarım çok beğendiler. Ben de blogumda tarifini paylaşayım dedim. Yaptığım tek değişiklik bebe bisküvisi yerine yulaflı bisküvi kullanmak oldu.

Malzemeler:

- 1 kg süt
- 2 yemek kaşığı nişasta
- 2 yemek kaşığı un
- 1 yumurta sarısı
- 5 yemek kaşığı şeker
- 1 kutu sıvı krema(200 ml)
- Süslemek için çilek
- 3 paket yulaflı bisküvi

Yapılışı: Krema hariç bütün malzemeleri çırpma teliyle karıştırarak pişirdim. Göz göz olana kadar pişirdikten sonra altını kapattım. 5 dakika sonra kremayı ekleyip iyice içine yedirdim. Kaselere koymak için çilekleri dilimledim. Bisküvileri rondodan geçirip incecik yaptım. Muhallebi-bisküvi- çilek şeklinde sıralayarak kaplara paylaştırdım.

Kahvaltı Sofrası

Ne zamandır arkadaşlarımı kahvaltıya davet etmek istiyordum. Nihayet bir fırsat bulup gerçekleştirebildim. İlk defa arkadaşlarımı kahvaltıya çağırdım. Gündüz veya gece davetlerim olmuştu. Ama kahvaltı hazırlamak daha basit gibi görünse de beni nedense daha çok zorladı. Bunda sabah erken kalkma gerekliliğinin payı büyük sanırım :) Arkadaşlarım gelmeden soframın fotoğrafını çekip blogumda paylaşayım dedim. Herkese sevdikleriyle güzel sofralarda güzel yemekler yemelerini dilerim...

18 Mayıs 2014 Pazar

Ev Yapımı Kumpir

Kumpire bayılırım. Aslında hiç de doyurucu bir yiyecek değil. Yine de favori yiyeceklerimdendir. Evde yapması da çok pratik. Hem de bol bol olduğu için doya doya da yiyorum. Dışarıda kumpir yediğimde hiç yetmiyor bana, neredeyse kabuklarını da yiyesim geliyor.

Malzemeler:

- 6-7 tane küçük boy patates
- 1 şişe konserve garnitür
- 1 su bardağı kaşar peyniri
- 2 yemek kaşığı tereyağ
- Konserve mısır taneleri
-İsteğe göre dilimli zeytin parçaları
- Tuz
- Ketçap, mayonez

Yapılışı:

- Patatesleri düdüklü tencerede haşlıyorum. Patatesleri soyduktan sonra bir borcamda eziyorum. Tereyağını bıçakla borcamın her yerine eşit şekilde dağıtıp fırına atıyorum. Tereyağı eridikten sonra borcamı çıkarıp tuzunu koyup iyice karıştırıyorum.Daha sonra bütün malzemeleri koyuyorum ve üzerine de kaşarı yayıyorum. Bir kez daha fırına atıyorum. Sıcak sıcak servis yapıyorum.

Afiyet olsun:)

İlk DIY Çalışmam

Ne zamandır yapmak istiyordum bunu. Bir blogda gördüm ve çok beğendim. Evde atıl durumda olan tepsimi aşağıda göreceğiniz şekilde değerlendirmeye karar verdim. Tepsinin ilk halini çekmeyi unutmuşum. Ama tipinden tahmin edersiniz nasıl olduğunu. Bence ilk denememe göre fena da olmadı :)
Malzeme olarak krem renk sprey boya kullandım. 3 kat spreyledim. Her kat 15 dakikada kuruyor. Bir tavsiyede bulunmak istiyorum bu noktada. Ben hiç aralıksız sıktım ilk katta ve boya aktı. Eğer yaparsanız bir sıra sıkın ara verin. Sonra tekrar alt sıraya sıkın. Bu şekilde tamamlayın. Yoksa dediğim gibi boya miktarı fazla kaçıp akıyor. Buna rağmen pek beğendim tepsimi.



Mercimek Köftesi

Bizim evde klasik olmuş lezzetlerden birinin tarifini vermek istiyorum. Çok lezzetli bir atıştırmalık ve ikramlık.



Malzemeler:

- 1 su bardağı kırmızı mercimek
- 1 su bardağı köftelik bulgur
- 3 su bardağı su
- 3 orta boy kuru soğan
- 3 yemek kaşığı sıvıyağ
- 1 yemek kaşığı domates, 1 yemek kaşığı biber salçası
- 4-5 tane taze soğan
- Yarım demet maydanoz
- Tuz, karabiber, pulbiber, kimyon miktarları isteğe göre( ben acılı sevdiğimden pulbiberi çok koyuyorum)


Yapılışı:

 Mercimek ve bulguru bir tencereye alıyorum. Üzerlerine 3 su bardağı su koyup kısık ateşte suyunu çekene kadar pişiriyorum.

Kurusoğanları yemeklik doğrayıp bir tavaya alıyorum. Sararana kadar kavurduktan sonra salçaları ekliyorum.


Soğanlı karışım soğuduktan sonra mercimek ve bulgurla  güzelce karıştırıyorum. Ben elimle yoğuruyorum. Daha sonra baharatlarını ve tuzunu ekliyorum.En son küçücük doğradığım taze soğan ve maydanozları katıyorum ve iyice karıştırıyorum. Ara ara tadına bakıp tuzunu, baharatını kontrol etmekte fayda var. 


Son olarak istediğim büyüklükte şeklini veriyorum.

Afiyet olsun:)

11 Mayıs 2014 Pazar

Çikolata Parçalı Kek

Bu keki çok pratik ve çok lezzetli olduğu için çok seviyorum. Kardeşim Pınar'a buradan teşekkür ediyorum çünkü tarif ondan. Bu keki sade, cevizli, vişneli vb. gibi çeşitli şekillerde yapıyorum. Herkes de çok beğeniyor.

Malzemeler:

- 3 yumurta
- 1 su bardağı şeker
- 1 su bardağı süt
- 1 su bardağı sıvıyağ
- 3 su bardağı un
- 1 paket kabartma tozu
- 1 paket vanilya
- 7-8 parça pasta çikolatası

Yapılışı:

3 yumurtayı çırpıp şekeri de koyup beyazlaşana kadar mikserle çırpıyorum. Sütü, sıvıyağı, unu ekliyorum. Kabartma tozunu, küçük parçalara ayırarak çikolatayı, vanilyayı katıp karıştırıyorum. Sonra önce sıvıyağ döküp yağladığım sonra un serptiğim kek kalıbımı 150 derece fırında yaklaşık 45 dakika pişiriyorum.

Afiyet olsun :)

Anneler Günü

Bugün anneler günü. Bugün itibariyle 6. anneler günümü kutladım. Canım kızım bana bu güzel duyguyu tattırdığı için ne kadar şükretsem azdır. Her isteyenin bu duyguyu tatmasını dilerim.
Bu yıl anneler gününde annemler de yanımızda olduğu için beraber kutladık. Erkek kardeşim de eşiyle beraber geldi. Ama biz anneme hediye almaya fırsat bulamadığımız için akşamüzeri dışarı çıktık. Gündüzden yorgundum zaten. Bir de alışverişe çıkınca neredeyse bayılacak duruma geldim. Eve gelince koltuğa kendimi dar attım. Biraz sonra bir de ne göreyim? Eşim bana aşağıda resimlerini göreceğiniz güzel tatları hazırlamış. Öyle iyi geldi ki...İnsanın önüne hazır bir şeyler gelince ne kadar mutlu oluyor...

Bütün güzel annelerin anneler gününü kutlarım :)

4 Mayıs 2014 Pazar

Ağızda Dağılan Kurabiye

 Bu tarifi internetten buldum. Üzerinde yaptığım tek değişiklik margarin yerine tereyağı kullanmak oldu. Adı üzerinde olduğu üzere ağızda dağılan bir kurabiye bu. Nefis bir tadı var. Annem bayıldı ve aynı pastane kurabiyesi gibi dedi.

Malzemeler:

- 3 yemek kaşığı tereyağı
- 1 çay bardağı pudra şeker
- 1 su bardağı sıvıyağ
- 1 su bardağı nişasta
- 1 yumurta
- Kabartma tozu
- Vanilya
- 1 su bardağı ceviz
- Aldığı kadar un
- Üzerine dökmek için tarçın+pudra şekeri karışımı

Yapılışı:

Tereyağını, pudra şekerini, sıvıyağı, nişastayı, yumurtayı, kabartma tozunu, vanilyayı, rondodan geçirilmiş cevizi ve aldığı kadar unu bir kaba alıp hamurumuzu oluşturalım. Tepsiye yağlı kağıt koyup tek lokmalık yuvarlaklar olacak şekilde yuvarlayıp dizelim.

150 derece fırında üzerleri pembeleşene kadar yaklaşık 20-25 dakika pişirin.

Kurabiyeler soguduktan sonra üzerlerine tarçın+pudra şekeri karışımını dökün. Soğumasını beklememizin sebebi şu: Sıcakken dökersek pudra şekeri eriyor ve görüntü hoş olmuyor. 


Afiyet olsun :)


1 Mayıs 2014 Perşembe

Fırında Peynirli, Domatesli Ekmek

 Kahvaltı dediğin önce göz doyurmalı, mis gibi kokmalı, yataktan kalkmak istemeyenleri mutlulukla uyandırmalı. Kahvaltıda genelde çok fazla yiyemem. Ama birkaç tane sevdiğim lezzetten olan bu fırında peynirli domatesli ekmeğe de dayanamam 2-3 dilim götürürüm. Size de tavsiye ederim :)

Pırasalı Börek

Geçenlerde bir tanıdığım yapmıştı bu böreği. Çok beğendim ve hemen tarifini aldım. Burada da paylaşayım dedim.

Malzemeler:
- 5 tane pırasa
- 6 tane yufka
- 1 su bardağı su
- 1 su bardağı sıvıyağ
- Tuz, karabiber
- Üzerine sürmek için 1 yumurta sarısı

Yapılışı:
- Su ve sıvıyağı bir kapta köpürene kadar karıştıralım.

Pırasaları küçük küçük doğrayıp bir tencerede yumuşayana kadar kavuralım. Tuzunu ve karabiberini ekleyelim. Soğumaya bırakalım.

Yufkaya hazırladığımız yağ ve sulu karışımdan 3 yemek kaşığı dökelim.Yufkayı kenarlarından katlayarak kare haline getirelim. Bunun üzerine de biraz yağ ve sulu karışımdan dökelim.

Yufkanın bir kenarına harcımızdan koyup sıkı bir şekilde saralım. 5 veya 6 parça olacak şekilde keselim.





Tepsiye dizip üzerine yumurta sarısı sürüp 175 derece fırında pişirelim. Afiyet olsun.