Translate

9 Eylül 2016 Cuma

DİZİ, KİTAP, FİLM TAVSİYELERİ

Shameless: Geçen kış izleyip 6 sezonunu bir çırpıda bitirdiğim ve heyecanla beklediğim 'Shameless' mükemmel bir dizi. Bazen kahkahalarla güldürdü bazen hüzünlendirdi bazen de düşündürdü. Vallahi ben bayıldım. Şiddetle tavsiye ediyorum.

The Affair: Bu diziye geçen yazın sonunda başladım ve bunu da hızla bitirdim. 6 sezonu yayınlandı. 7. sezonu da ekim ya da kasım ayında başlayacak. Bu dizi de son derece beğendiklerimden. Olayları yaşayanların gözünden tekrar tekrar anlatıyor ve hepsinin olaylara bakış açısının farklılığını görüyoruz.

Game Of Thrones: Bu yaz başladım Game Of Thrones'a. Evet güzel, evet çok para harcanıp çekilmiş. Çok fanatiği var. Ama beni çok da içine çekemedi. Ama yine de bir şans daha vereceğim.

And Then They Were None (Ten Little Niggers): 3 bölümlük mini bir dizi. İnstagramda çok severek takip ettiğim Merve Özkaynak tavsiyesi ile başladım ve çok sevdim. Agatha Christie  romanından uyarlama. Polisiye. Çok güzel tavsiye ediyorum.

Pucca: Bu yaz Pucca'nın bütün kitaplarını okudum ve çok güldüm.

Emrah Serbes: Behzat Ç. dizisi ortalığı kasıp kavururken ben izlememiştim. Bu yaz Her temas İz Bırakır ve Son Hafriyat kitaplarını okudum. Çok beğendim. Dizisi yeniden başlayacakmış sanırım. Tabii ki izleyeceğim. Kitaplar da su gibi aktı.

Esra Türkekul: Bu yaz iki kitabını okudum.  İlki Kapalıçarşı Cinayeti ikincisi de Cadıbostanı Cinayeti. Oldukça sürükleyici polisiyeler.

Tim Robbins: Parfümün Dansı... Bu kitabı benim için çok değerli birisi için okudum. Başlarda biraz zor ilerledi. Ama sonra çok güzelleşti ve sonu çok etkileyiciydi.

A Little Chaos: 17. yy Fransa'sında geçen öyküde yetenekli bir peyzaj mimarı olan Sabine'i Kate Winslet canlandırıyor. Sabine yeteneğine rağmen kırsal kesimde çalışan bir tasarımcıdır. Fransa Kralı 14. Louis'nin saray mimarı olan Andre (Matthias Schoenaerts) Sabine'i Versailles Sarayı'nın en gözde bahçelerinden birini tasarlaması için işe alır. Sabine bu görkemli sarayda bir yandan sınıfsal ve cinsiyetçi bir savaş verirken, diğer yandan Andre ile tutkulu bir ilişkiye başlar.

Ziyaret: Ziyaret, iki küçük kardeşin uzak bir çiflikte yaşayan büyükanne ve büyükbabasının yanına bir haftalığına ziyarete gitmelerinin öyküsünü işliyor. Çocuklar çiflik evine vardıklarında, büyüklerin son derece rahatsız edici bir olaya dahil olduklarını fark ederler; eve geri dönmeyi istedikleri anda ise kaçma şansları kalmamıştır...
Gerilim türüne unutulmaz yapıtlar armağan eden M. Night Shyamalan'ın yazıp yönettiği bir film. Sonu sürprizli.

The Martian(Marslı): Mars gezegenine astronotların gönderildiği bir görevde, Mark Watney isimli astronot şiddetli bir fırtına sonrası öldü sanılarak ekibi tarafından terk edilir. Fakat Watney hayattadır ve kendisini Mars’ta yapayalnız bulur. Elindeki sınırlı olanaklarla, zekasını ve dayanıklılığını kullanarak dünyaya yaşadığına dair bir sinyal göndermeye çalışır. Milyonlarca mil uzakta NASA ve uluslararası bilim insanları durmaksızın bu ‘Marslı’nın eve dönmesi için uğraşırken, ekip arkadaşları da tehlikeli bir kararın eşiğine gelecektir...

Macbeth: 11. yüzyıl İskoçya’sında Kral Duncan’ın ordusunda general olarak görev yapan Macbeth, asilere karşı çok önemli bir savaş kazanmıştır. Savaştan hemen sonra karşılaştığı üç kahin kendisine kral olacağını söyler. Bu kehaneti aklından çıkaramayan Macbeth, hırslı eşinin de yönlendirmesiyle Kral Duncan’ı öldürür ve tahta geçer. Fakat Macbeth bununla yetinmeyecektir. Eline geçen güçle gitgide yalnızlaşan ve en yakın dostlarından bile şüphelenecek kadar paranoyaklaşan yeni Kral, kendisine engel gördüğü herkesi ortadan kaldırmaya kararlıdır.
Shakespeare'in İskoçya kökenli General Macbeth’in hikayesini temel alan, dünya klasikleri arasına girmiş tiyatro oyunu Macbeth’in yeni bir uyarlaması olan film, iktidar için oynanan entrikaları, ihanetleri ve taht kavgalarını konu alıyor. Filmin yönetmenliğini Justin Kurzel üstlenirken başrollerinde Michael Fassbender ve Marion Cotillard yer alıyor.

Şimdilik önerilerim bunlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder